Ciltteki bazı işaretler, vücudun içini gözler önüne seren ufak birer tablo gibi davranabilir. Uzmanlar, erken dönemde bu belirtileri fark etmenin, milyonlarca insanın hayatını koruyabileceğini belirtiyor. Prof. Dr. Jeffrey P. Callen’in çalışmaları, deri belirtilerinin bazı sistemik hastalıkların %70’inden fazlasını önceden gösterebileceğini ortaya koyuyor. Callen, cildin vücudun iç dünyasını dışa vuran bir pano gibi olduğunu vurgulayarak, birkaç santimetrelik bir döküntünün pankreasın durumu hakkında bile ipuçları verebileceğini ifade ediyor.
Anais Brasileiros de Dermatologia dergisinde yayımlanan bir derlemede, bu görüş destekleniyor. Brezilyalı dermatologlar Andreia Linhares Sampaio ve ekibi, ciltteki vasküler lezyonların romatizmal hastalıkların habercisi olabileceğini ve erken müdahaleyle eklem hasarını önemli ölçüde azaltabileceğini bildirdi.
Örneğin ellerde ve ayaklarda ani morarma ya da parmak uçlarında beyazlaşma durumları, Raynaud fenomeni olarak bilinen bir belirtinin işareti olabilir ve bu da lupus gibi otoimmün hastalıkların habercisi olabilir. Birleşik Krallık Dermatoloji Vakfı başkanı Prof. Dr. Rod Hay, Dünya Sağlık Örgütü’nün ihmal edilen cilt hastalıkları rehberine atıfta bulunarak, bu tür belirtilerin tropikal bölgelerdeki sistemik enfeksiyonları erken yakaladığını belirtiyor. Hay’a göre ciltteki bu haritalar, laboratuvar testlerinden önce dahi yol gösterici olabilir ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf hastalar için hayati önem taşıyor.
Bir diğer dikkat çekici örnek ise göğüs ve sırt bölgesinde aniden ortaya çıkan çok sayıda seboroik keratoz (Leser-Trélat işareti). MSD Manual’in güncel bilgilerine göre, bu durum bazı yetişkinlerde mide ya da akciğer kanserinin habercisi olabilir; ancak sağlıklı bireylerde de görülebildiği için dikkatli bir teşhis gerekir.
New York Üniversitesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Alice Gottlieb’in bir PubMed incelemesinde belirttiği gibi nötrofilik dermatitler, inflamatuar bağırsak hastalıklarının işaretçisi olabilir ve erken biyopsiyle tedavi süreci hızlandırılabilir. Kaşıntı gibi yaygın bir semptom bile ihmal edilmemesi gereken önemli bir uyarı olarak öne çıkıyor. ScienceDirect’te yayımlanan bir çalışmada, pruritus olarak bilinen bu kaşıntının karaciğer sirozu veya böbrek yetmezliğinin sessiz bir alarmı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, hastaların yaklaşık üçte birinde bu belirtiyle karşılaşıldığını ve gecikmenin prognozu olumsuz etkilediğini ifade ediyor.
Breziya Dermatoloji Derneği rehberi, total vücut haritalama (TBM) tekniğinin melanom riski taşıyan lezyonları izleyerek iç hastalıkları %50 oranında erken tespit edebildiğini ortaya koyuyor. PEKİ, BU HARİTALARI OKUMAK İÇİN NE YAPMALI? Dermatologlar, rutin cilt muayenesinin önemini vurguluyor. Callen, “Herhangi bir yeni leke veya renk değişikliği için bir uzmana başvurulmalı; cilt, vücudun en dürüst tanığıdır” diye konuşuyor. WHO’nun eğitim rehberi ise özellikle kırsal bölgelerde sağlık çalışanlarının bu işaretleri tanımasına odaklanarak ihmal edilen tropikal hastalıkların yayılımını önlemeyi amaçlıyor. Cildinizdeki en ufak değişim, büyük bir hikayenin başlangıcı olabilir ve erken farkındalık, ciddi sorunların önüne geçebilir.
News
